Kahvaltı sonrası, Safevilerin 17. yüzyıl başkenti İsfahan şehir turu için otelden ayrılıyoruz. "Ölmeden önce görmeniz gereken şehirlerden biridir İsfahan," diyen Prof. Dr. İlber Ortaylı'yı tarih boyunca doğrulayan Pierre Loti'den, Jean Chardin'e, Ernest Hoeltzer'e ne çok isim var, bilseniz...'Esfehan, Nısf-ı Cihan', yani dünyanın yarısı derler İsfahan için.
Birde sevgili danışmanımız Shahzade İgual’in satırlarını okuyalım şehre dair:
Binlerce yıllık yaşına bakmadan hâlâ çekici bir kadın gibiydi bu şehir.
Yorulan ama zinhar yaşlanmayan...
Mehtapla vuslat için saçlarını tarar gibi,
Nakş-ı Cihan’ıyla dünyaya hava atar gibi,
Siosepol Köprüsü’nü gerdanlık misali boynuna takar gibi,
Zayenderud’un serin suyunda yüzünü yıkar gibi,
Çehel Sütun Sarayı’nın güz çiçeklerini saçına takar gibi,
Adına yazılan gazellerle şarkılarla gurur duyar gibi,
Şehirlere de sırılsıklam âşık olunduğunu doğrular gibi,
Geceye hazırlanıyordu güzel İsfahan..."
(İsfahan'ın Gözyaşları, S. N. İgual)
Unesco Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan şehir, Zayende Nehri üzerindeki köprüler ile ünlüdür. Bugün İsfahan'da göreceğimiz yerler arasında Büyük Selçuklu Devleti'ni temsil eden Cuma Cami, Kırk Sütunlu Saray, Nakş-ı Cihan Meydanı ve çevresinde yer alan Şeyh Lütfullah Cami yer alıyor. İsfahan Kapalı Çarşısı'nda dolaşarak ve şehrin sevilen çayhanelerinden birinde dinlenerek geçireceğimiz zaman sonrası, akşam yemeğine gidiyoruz.
Akşam yemeği sonrası, gelenesel Zurhane Sporu performansını izlemeye gidiyoruz.
Ardından, İstanbul'a dönüş uçuşumuz için İsfahan havalimanına hareket ediyoruz.