Buluşma : İstanbul / 28 MART 2025, Cuma

Siz değerli gezginlerimiz ile 23.30’da İstanbul Havalimanı’nda buluşuyoruz.

Bilet ve pasaport işlemlerimiz ardından Türk Hava Yolları’nın, TK 183 sefer sayılı uçuş ile saat 02:10’te Havana’ya hareket ediyoruz. Yerel saat ile 07:55’te Havana Jose Marti Havalimanı’na varıyoruz. Çıkış işlemlerini tamamladıktan sonra kahvaltı için otelimize transfer oluyoruz. Otelde alacağımız kahvaltının ardından İspanyol mimarisinin etkileyici örneklerine sahip, 1950'li yılların Amerikan arabalarının sıkça görülebildiği, eski Havana'yı gezmeye başlıyoruz. Efsanevi lider Fidel Castro’nun saatlerce süren ünlü nutuklarını okuduğu Devrim Meydanı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Havana Eski Kenti, Malecon Bulvarı, Colomb Mezarlığını, Miramar, kenti kuşbakışı olarak izleyebileceğiniz Morro Kalesi, Ernest Hemingway’in gittiği barlar sokağı ve Floridita göreceğimiz yerler arasında yer alıyor. UNESCO’nun koruması altında olan Barok tarzı binalarıyla ünlü Havana sokaklarında yapacağımız yürüyüş ile adeta tarihe tanıklık edeceğiz. Gezi bitiminde check işlemleri için otele transferimiz yapılıyor.

Akşam yemeğimiz Esquina d Frail restoranda,
konaklamamız Iberostar Grand Packard Hotel ’de.

Sabah erken kahvaltı sonrası, Pinar Del Rio & Vinales Vadisi gezisi için otelden ayrılıyoruz. Küba’nın en güzel bölgelerinden biri olan ve meşhur Küba purolarının yapıldığı Pinar del Rio’da, ünlü çiftlik evini (Benito Farm) gezeceğiz. Vinales Vadisi, Pınar Del Rio dağlarının arasında muhteşem bir tabiat içinde, büyük kayaların formasyonundan oluşmuştur. Bu kayaların 250 milyon yıldan daha eski olduğu ve fosillerin sıkışmasından oluştuğu bilinmektedir. Öğle yemeğimizi tipik bir Küba restoranında alacağız (Finca Paraiso Restaurant). Yemek sonrası 120 metre yüksekliğindeki Mural de la Prehistoria’yı göreceğiz. Mural tepesi, 1961 yılında Kübalı ünlü ressam Leovigildo Gonzalez Morillo tarafından kayalara yapılmış resim ile ünlüdür. 120 metre genişliğindeki bu doğal tabloda eski çağlardan süre gelen hayat işlenmiştir.

Turumuzun ardından otele transfer oluyoruz.

Konaklamamız Iberostar Grand Packard Hotel ’de.

Kahvaltı sonrası, Küba’nın en güzel şehirlerinden olan Cienfuegos’a doğru yola çıkıyoruz. Yerel bir restoranda alacağımız öğle yemeğinin ardından, 1819 yılında Fransız yerleşimciler tarafından kurulan, 2005 yılında UNESCO tarafından koruma altına alınmış Cienfuegos’u geziyoruz. Jose Marti Parkını parkı çevreleyen Tomas Terry Tiyatrosunu, devlet dairelerini ve Endülüs mimari tarzının en güzel örneği De Vale Sarayını panoramik olarak göreceğiz. Öğle yemeğimizi Cafe Paulina’da alıyoruz. Yemeğin ardından, Trinidad’a doğru ilerleyerek otelimize yerleşiyoruz.

Akşam yemeğimizi Los Conspiradores Restoran’da alacağız.

Konaklamamız 5* Iberostar Grand Trinidad Hotel ’de.

Otelde alacağımız kahvaltının ardından, XVIII.-XIX. yüzyıllar arasında şeker üretimiyle zenginleşen, kolonyal dönem mimarisi örnekleri ile Kübalıların gurur duyduğu Trinidad’ı keşfedeceğiz. UNESCO tarafından koruma altında alınmış şehirde, Plaza Mayor ve Şehir Müzesi’ni panoramik olarak gezecek, taş sokaklarında yürürken eski zamanlara yolculuk yaptığımızı hissedecek, kocaman pencereleri olan yüksek tavanlı evleri, sallanan koltukları ve misafirperver halkını selamlayacak ve Trinidad'a has limon suyu, bal ve Küba romunun karışımı Canchanchara içerek serinleyeceğiz.

Gezi bitiminde otele transferimiz yapılıyor.

Konaklamamız 5* Iberostar Grand Trinidad Hotel ’de.

Otelde alacağımız kahvaltının ardından, Küba Devrimi’nin en önemli cephesi olan ve Che’yi efsaneleştiren Santa Clara şehrine doğru yola çıkıyoruz. Öğle yemeğimizi Los Caneyes Restoranda alacağız. Yemek sonrası, küçük bir gerilla grubunun başında iken 9 Ekim 1967’de Bolivya’da yaralı olarak yakalanıp infaz edilen ve 30 yıl sonra cesedinin getirilerek defnedildiği Che Guevera'nın Mozolesi’ni ve “El Che” nin ünlü veda mektubunun çivi yazısı ile yazılmış anıtını görüp, o günleri daha yakından hissedeceğiz. Ardından, Santa Clara’dan ayrılıyor ve Varadero’ya doğru ilerliyoruz. Kesintisiz 20 kilometrelik doğal kumsalıyla Karayiplerin en muhteşem sahillerinden birine sahip olan Varadero, göz alıcı doğası, müzeye çevrilen eski evleri ve ilginç mağaraları ile ünlüdür. Eskiden Al Capone burada güneşlenirmiş... Her şey dâhil konaklayacağımız otelimize yerleşmenin ardından, keyif ve dinlenmek üzere saatlerimiz serbest.

Akşam yemeği ve konaklamamız 5*Melia International Varadero Hotel’de.

Otelde alacağımız sabah kahvaltısı ve check-out işlemlerimizin ardından, son günümüzü geçirmek üzere Havana’ya gidiyoruz. Otele yerleşmemizden sonra, son 20 yılını Küba’da geçiren ünlü yazar Ernest Hemingway’in izlerini takip ediyoruz. ‘’Çanlar Kimin için çalıyor ‘’ romanından kazandığı para ile aldığı, bugün Hemingway müzesini olarak kullanılan muhteşem La Vigia çiftliğindeki evi La Finca’yı dışarıdan gezeceğiz. Kuş bakışı Havana manzarası eşliğinde kendimizi Hemingway’in başyapıtı olan “Yaşlı Adam ve Deniz” (The Old Man and The Sea) adlı eserinin içinde bulacağız. Pulitzer ve Nobel ödüllü Hemingway’in, kapitalizm karşıtı düşüncelerinden dolayı akıl hastanesine yatırılmasını, elektro şok ile hafızasına zarar verilmesini ve intihar etmeden önce bıraktığı notu hatırlayarak gerçeği tüm çıplaklığı ile hissedeceğiz. Ardından Havana’nın kalbinde yer alan ve Ernest Hemingway’in favori barı olan dünyaca ünlü El Floridita Bar’da Daiquiri içeceğiz.

Turumuz ardından serbest zamanımız olacak.

Konaklamamız Iberostar Grand Packard Hotel ’de.

Kahvaltının ardından, gezimize1958 yılının sonunda Küba devrimine kadar Amerika’dan ithal edilmiş, daha sonra konulan ambargoya istinaden bir daha ülkeye sokulma şansı olmayan ve günümüzde de aktif olarak kullanılmakta olan Klasik Amerikan Arabaları ile başlıyoruz. Havana şehir turu, bu antika arabalarla yapıldığında gerçekten büyüleyici bir hal alır.

Küba'da "maquinas" olarak adlandırılan bu antika arabalar ile ünlü Malecón sahil yolu boyunca ilerlerken, Karayipler’in tuzlu havasını hissedecek, Küba'nın renkli sokaklarını, meşhur meydanlarını, eski kolonyal yapılarını ve tarihi bölgelerini keşfederek unutulmaz bir gezi deneyimi yaşayacağız. Küba sokaklarında yapacağımız gezi sonrası Küba’nın Picasso’ su olarak da bilinen Jose Fuster’ in, yaşadığı dönem boyunca dekore ettiği resimler, seramikler ve çizimler yoluyla dekore edip açık hava sergisine dönüşen mahallesini göreceğiz. Bu gezinin ardından ismini Fernando Hamel’den alan modern sanatçıların merkezi olan Hamel sokağını göreceğiz. Ardından Havana’yı tepeden görebileceğimiz Küba’nın efsanevi kahramanı Che Guevara’nın evini ziyaret edeceğiz. Öğle yemeğini Los Mercaderes’te aldıktan sonra Havana’nın en keyifli caddelerinden birisi olan Prado caddesine geçeceğiz. Batista rejimi döneminde saray olarak kullanılmış devrim sonrasında da halkın hizmetine müze olarak açılan Devrim Müzesini gezeceğiz. Küba’nın en büyük müzesi olan Devrim Müzesinde, Küba bağımsızlık savaşı ve Küba Devrimi dönemlerinden kalma silahları, tanları ve eşyaları bahçesinden yakın bir şekilde görebileceğiz. Turumuzun ardından el sanatlarının Küba’daki en büyük merkezi San Jose pazarını gezecek ve alışveriş imkânı bulacağız.

Akşam yemeğimiz Vista Mar restoranda,

konaklamamız Iberostar Grand Packard Hotel ’de.

Sabah erken saatte Jose Marti Havalimanı’na transferimiz yapılıyor. Bilet ve pasaport işlemlerimiz sonrası TK183 sefer sayılı uçuş ile saat 09.10’da İstanbul’a hareket ediyoruz. (Uçağımızın Caracas’da 1,5 saatlik beklemesi vardır)

Yerel saat ile 08.30’da İstanbul’a hoş geldiniz.

Hayat Bir Yolculuktur.

Başka bir yolculukta sizlerle birlikte olmak dileği ile…